BİR ERCİYES EFSANESİ
Sabit İnce´ye,
Sevgi, dünya felsefesi
Sözcük onun malzemesi
Bir Erciyes efsanesi
Yazar durur Sabit İnce
Demet derer şiirlerden
Uzak durur fitne, şerden
Ilgıt ılgıt gönüllerden
Eser durur Sabit İnce
Yurdu dolanmış diline
Türkü yakar her iline
Bağlamanın bam teline
Vurur durur Sabit İnce
Gezer Mardin, Çorum, Bolu
Boş değildir gönül dolu
Buram buram Anadolu
Kokar durur Sabit İnce
Vedat burda bitir sözü
Bu dünyada yoktur gözü
Memleketimin gül yüzü
Açar durur Sabit İnce
VEDAT ŞAHİN
01.12.2003 Münih
Siirlerin güzel emegin güzel
Arı gibi çicek çiçek gezmişsin
Bitmesin enerjin solmasın azmin
Icerde dışarda çok yer gezmişsin
Tabıatı sen yüregine yazmışsın
İnatla cehalete karşı durmuşsun
Nice yobaz nice zalim görmüşsün
Cesaretle gerçekleri yazmışsın
El ele verelim kalkınalım demişsin
Güner Kaymak-Amsterdam/15.03.2003
GÖNÜL DOSTUNA
Sn. Sabit bey
dostumun
3.1.l999
günlü Övgüsüne yanıt
mısraları
dantel dantel örüyor,
bağda esen
yel oluyor Sabit bey,
iylik ettiğinden kemlik görüyor,
bağlama da
tel oluyor Sabit bey.
İncitmeden
mor koyunun tüyünü,
Silip atmış
kekik kokan köyünü,
Dışlayarak
ağasını beyini,
Akrabaya el
oluyor Sabit bey...
Bilmem hoşnut
mudur huzurdan yana,
Sevecen
bakışı can katar cana.
Sıkıntısı
olan başvurur ona,
Yolsuzlara
yol oluyor Sabit bey...
Emeklidir
yoktur maddi tasası,
Nevşehirli derneginin kasasi,
Masası var
Demirel'in masası,
Her gelene
kul oluyor Sabit bey.
Muhabbet
arıyor bir fincan çayda,
Pek de işi
olmaz körfez de koy da,
Kayseri'yi
mekan tutup ne fayda,
Bir revnakda gül oluyor Sabit bey.
Sırmadan da
Abdullah'ım sırmadan,
Ötesini hiç
kimseye sormadan,
Şiir yazip0
saz çaliyor durmadan,
Çoşup, coşup sel oluyor sabit bey.
27/8/999 Abdullah Erkal
Kayseri
İ
|
|
|
|
Şair Sabit Ince’ye
Şairlerin ünvâni magâbit
gibidir
Yazdiklari insanliga âit
gibidir
Şefkat dagitan kalbi büyük yoldaşimin
lutf INCEleyen dostlugu SABIT gibidir
Magâbit - imrenilecek, gipta
edilecek
Mef u lü, me fâ i lü, me
fa i lü, fe ül
MEHMET FATİN
BAKİ /AMERİKA
Sazımın teli sırmadan ince,
Gönül gözünden sözüm inceden ince,
Hepimiz gideceğiz vakit gelince,
Söz Sabit öz yanar inceden İnce.
Şair Ozan Fuat Gürsoy
6.6.2002 Aydin
Ozan Armutçu:
Haklısın ama muhabbete doyulmaz
Saydığın ırklar kâlpten dışa koyulmaz
Tarihi ahfâdım bedenden soyulmaz
Milli dilim söyle dedi bu defa.
elbette muhabbet doyumsuz yemek,
başariya ermek ister çok emek,
tarihle öğünmek boş hayal demek,
milli sel'im böyle dede bu defa.
Bencil değilsen talimatsız söyle
Hiç can yakmadın mı? Öfkeyle
Dost çeşnilerine de sabır eyle
Ana dilim söyle dedi bu defa.
konuşurum ammma dil
benim degil,
emir büyük yerden dedi ki eğil,
canlara kıyamam hep Ona meyil,
gönül dili söyle dedi bu defa.
Sabit İnce :
Ozan Armutçu :
Sözün bana değilse Meclis dışarı
Dost’un dost’a böyledir işmarı
Kayseriden akan sevgi ırmağı
Yürek dilim söyle dedi bu defa.
bütün sözüm ne meclise ne sana,
işmarim kendime, kendimden yana,
sevgi ırmağı" dır demişsin bana,
ölüm dilim böyle dedi bu defa.
Sabit İnce :
Hem sabit dururum hem de gezerim,
Hakdan aldığımı halka yazarım,
Ne sıkıntı verir ne de üzerim,
Aşık İnce böyle dedi bu defa.
Ozan Armutçu :
Bu nasıl iş, Sabit durarak gezmek
Tuşlara dokunarak iki yazı yazmak
Anlaşıldı maksadın beni üzmek
Sanal dilim böyle dedi son defa>
muradım maksadım üzmek mi sandın,
şu yalan dünyaya sende mi kandin,
çok mu yazdım yoksa çabuk usandın,
kanal dilim böyle dedi bu defa
Hoş Geldiniz Üstadim
S.Ince:
Aşik Çaglari:
Selam Muhterem üstadim Sabit ince.
Himmet'iniz olmasa hallerimiz nice
Bahtiyar oldum üstad sizi görünce
Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce..
Ozan Armutçu:
Misafirine selam söyle sana gelince
Çaglasin şiirlesin coşsun gürleyince
Sabit taşlari ufalasin önce
ince ince
Lafi kisa kestim huyunu
bilmeyince
Aşik Çaglari:
Naciz kaldim Amasya bolu arasinda
Cismim Uzak Amsterdam'dayim aslinda
Lakin külümü savurdular bolu daginda
Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce..
Ozan Armutçu:
Amasya Bolu arasinda naçiz kalinmaz
Senin gibi aşiklarin tüyleri yolunmaz
Gönlü güzel çaglari daga
savrulmaz
Şerefli güzel aşiklar çaglar
gönlümce..
Aşik Çaglari:
Imdad eyle yetiş Hocam Üstadim
Iki avcinin elinde ben
rehin kaldim
H.Ibrahimle Armutcu'ya avlandim
Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce..
Ozan Armutçu:
Iki avciyiz gardaşim,Aşik avlariz
Sikiyi görürsek sessizce cavlariz
Halibraam ilen çömez ozanlariz
Dümbeleksiz çalarim kendi halimce..
Aşik Çaglari:
Çaglari derki Hocam siz hoş geldiniz
(Anasam) Anadolu hececilerine kanat gerdiniz
Sizleri Hollanda da aramizda görmek dileriz
Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce..
*
Ozan Armutçu:
Misafire hoş geldin,Bize sefageldin yokmu?
Elma Armut yiyince yoksa karnin tokmu?
Amsterdam’da insanlar karami
akmi?
Gönül gözü açilir sizleri görünce..
Aşik Çaglari * Ozan Armutcu
Aşigin dilinden ballar akarmiş,
aşigin ateşi canlar yakarmiş,
Aşigin bazisi fallar bakarmiş
Aşik Ince böyle dedi bu
defa.
Yazan:sabit ince
(Ozan Armutçu'dan
CEVAP:)
Sabit durma geze geze ulaş Mengene
Güveç pişir diye haber saldım yengene
Gelince Falınada bakar Mengenli Çingene
Ozan Armutçu Öyle dedi bir defa
Sağol hey Armutçum yedim de doydum,
Türk, Arap, Çingene bir yere koydum,
Benlik hırkasını bedenden soydum,
Beden dilim böyle dedi bu defa.
Ne fala bakarım, ne baktırırım,
Ne canlar yakarım, ne yaktırırım,
Ne dostlardan bıkar, ne bıktırırım,
İnce halim böyle dedi bu defa.
Sözüm sana değil, tüm aşıklara,
Selam olsun benden barışıklara,
Hiç kafa yormadım karışıklara,
Kelam bitti böyle dedi bu defa.
Hem sabit dururum hem de gezerim,
Hakdan aldığımı halka yazarım,
Ne sıkıntı verir ne de üzerim,
Aşik Ince böyle dedi bu
defa.
Ađzýndan akan ballar yüređimize
dolar,
Yüređinin ateţi
gönlümüzü yakar,
Fallara gerek yok, Ozanlar birbirine bakar,
Diline sađlýk
Aţýk Ýnce'm,
dođru söze ne denir.....
SEVGİLİ DUAHANA
Yüreğini açmış sevgi doldurur,
sevgi baldan tatlı bizi oldurur,
gerçek ozan bize hakkı buldurur,
Sevgili Duahan diline sağlık.
sabit İnce
Aşik Ince
Dostlar bizden selamını kesmişler
Şöyle bir baktimda
maziye dogru
Dün,bu gün,yarınlar değişmiş meğer..
Bir surçi lisanımızmı olmuş'ki
Dostlar bizden selamını kesmişler..
Dostluk sofrasın sermişken eşkere
Lütfedip teşvik'i arz yoksa eger..
Arif olan anlar rağbet köşklere
Can Canan yarenler değişmiş meğer..
Sevgi saygı bahcemizdeki
güller
Renga renk koku saçar miski amber..
Bülbül oldum zarı zarı
erenler
Dostlar bizden kelamını kesmişler..
Var Çağlari'm aşkın
dolusundan iç
Pir sultanlar gibi eylesende
göç
Her halimiz dostlara olduysa suç
Dostlar bizden meramını kesmişler.
11*10*02 Aşik Çaglari
Dostlarla olurum,
dostça olurum.
****** Sabit İnce
Durmadan düşünür kafa yorarım,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
Olmadı dünyada zerre zararım,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Düş düşünce olmalı'ki aşk olsun
Aşk olmayan gönül'de meşk olmaz..
Aşk aşikar olmalı'ki aşk olsun
Aşksız yaşam nafile şevk olmaz..
****** Sabit İnce
Güzeli düşünür, güzel ararım,
Her fırsatta dostlarımı sorarım,
İnsanlara olsun küçük yararım,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Arılar çiçeğe hayran,bülbüler güle
Gül güzeldir kaktus ağacında bile
Kalırsa geride namı san kalır nafile
Dostluktan uzak yaşamın zevki olmaz..
****** Sabit İnce
Ne şeref ararım, ne şöhret bildim,
Canını, tenimi bir hadim kıldım,
Sevgiyi saygıyı sizlerden aldım,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Yunus himmetini buğdaya değişti
Fark edince nefsi ile döğüştü
Dünyadan geçip aşk peşine düştü
Himmetsiz hırkasız yol mevki olmaz
****** Sabit İnce
Dost Çağlari bizi anmış da yazmış,
Anadan doğalı gurbetler gezmiş,
Niyetimiz halis hemence sezmiş,
Dostlarla olurum, dostça ararım.
****** Aşık Çağlari
Emrah'ı,Seyrani'yi gördüm sizde
Anadolum inliyor dertli deyişlerinizde
İnsan sevgisi hizmet aşkı gönlünüzde
insana kıymet verenle vermeyen denk olmaz
****** Sabit İnce
Yetiş diyen dosta koşar gelirim,
Feyizi ilhamı sizden alırım,
Dostlarım olmasa yolda kalırım,
Dostlarla olurum, dostça ararım.
****** Aşık Çağlari
Bir işaret yeter gel etmeye dostu
Serilidir gönül köşkünde postu
Gel edende sadık dost karlı dağı aştı
Sadakatsız aşktan aşk Ahenk olmaz..
****** Sabit İnce
Himmetiniz varsa gelmek borcumuz,
Sevgi ile yoğurulmuş harcımız,
İnşallah kullara yoktur borcumuz,
Dostlarla olurum, dostça ararım.
****** Aşık Çağlari
Haşa himmetimiz alıc Armuttur
Takdir Rahman Mevla'nın Mabud'dur
Himmet ehli Hacı bektaş,Mevlana tabtuktur
Refakatsız dervişin mekanı bent olmaz..
****** Sabit İnce
Bizden selam olsun dosta, yarene,
Ne mutlu sevgide sırra erene,
Şükürler olsun ki bize verene,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Selamını aldım başım gözüm üstüne
Söz söylemek ne haddime sözün üstüne
Küllenen narım kor tuttu közün üztüne
Şefakatsız memişin
merdinden sert olmaz..
****** Sabit İnce
Emret üstadım da koşup geleyim,
Dostları tanıyıp, bir bir bileyim,
Dostların yoluna bin kez öleyim,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Üstadlardan olsa isdirhamım
olur
Arar deli gönül belki yarin bulur
Umarımki surci lisanımız af
olur
Kul garib Çağlari'den hest olmaz..
****** Sabit İnce
Mektup yazmış Çağlari’mde acize,
Ulaştırdı teknolojik mucize,
Varım, yoğum kurban olsun hep size,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Sabit İnce
Yeter ince gel bentleri taşırma,
Zerrecik aklın var aman şaşırma,
Aşkın yemeğini su da pişirme,
Dostlarla olurum, dostça olurum.
****** Aşık Çağlari
Üstadım eledin inceden inceye
Zorladın baş vurdum bozuk heceye
Dilerseniz atın dilerseniz koyun köşeye
Ölçüsüz vezinsiz şiirden şerit olmaz..
27.09.2002 Kayseri Sabit İnce
GEL
Anasam ilim ve
meslek birliği,
Gayesi şairin düzen dirligi,
Başlatmiş sanatsal seferberligi,
Dostum Anasam'ı yaşatalım gel,
Bütün gönülleri kuşatalim gel.
Onlarca eseri
basılmış bakın,
Başariya ermiş mazisi
yakin.
Bilmeyeni hakir
görmeyin sakın,
Dostum Anasam'ı yaşatalım gel,
Bütün gönülleri kuşatalim gel.
Birlik beraberlik
tohumu ekip,
Sanat bahçesine
fidanlar dikip,
Sen-ben davasını
çöplüğe atıp,
Dostum Anasam'ı yaşatalım gel,
Bütün gönülleri kuşatalim gel.
Açıktır kapanmaz
gönül kapısı,
Başkani Sabit bey
INCE yapisi,
Kayseri ilim ve
kültür tapısı,
Dostum Anasam'ı yaşatalım gel,
Bütün gönülleri kuşatalim gel.
Aşik Seziniyem sezdigim budur,
Gönülden görüp de
dizdiğim budur.
ANASAM hakkında
yazdığım budur,
Dostum Anasam'ı yaşatalım gel,
Bütün gönülleri kuşatalim gel.
AŞIK SEZINI (ALI
BAŞ) 1.4.2000 kayseri
İNCE’YE CEVAP -1
Şu gönlüme baksan
gönül gözünden,
Benim güldüğümü
görürdün ince.,
Değişik mesajlar
aldım sözünden,
Aşkin ardi sira görürdün ince...
Gece karanlıkta
gözyaşı döksen,
Çile çeke çeke genç yaşta çöksen,
Her türlü siteme
boynunu büksen,
O zaman bana hak
verirdin ince...
Yare yaklaştikça yarim kaçiyor,
Kanımı kadehe koyup
içiyor,
Hasret durağında
ömrüm geçiyor,
Yerimde sen olsan
erirdin ince...
Sezini uzatma bu
kadar yeter,
Ne güllerim açar, ne
bülbül öter.
Sevdam mecnun ile
keremden beter,
Aşk çeksen inan ki
çürürdün ince...
31.5.2000
KAYSERİ AŞIK SEZİNİ
İNCE’YE CEVAP-2
Kılı kırka yardım
netice küsur,
Sağlam sonuç
alamadım Sabit bey.
Bilmem yarimde mi
bende mi kusur,
Ummanlara dalamadım
Sabit bey..
Henüz yeni geldim
azap çağına,
İnce karlar yağdı
gönül dağıma.
Bağban oldum amma
bülbül bağına,
Diken battı
yolamadım Sabit bey...
Aşk ateştir demiş aşki bilenler,
Kavuşmuş mu yare daglar delenler.
Gerçek dost mu
sandın yüze gülenler,
Henüz dostu
bulamadım Sabit bey...
Bana bir ödüldür bu
çile, bu yük.
Yazdığın şiirin manasıbüyük,
Bir şiirim yok ki
şaire layik,
Daha aşik olamadim Sabit bey...
Gördüğün rüyayı
edersin tabir,
Başlangiç arinmak sonuçsa kabir.
Aşkin badesini
dolan binde bir,
Bense boşum, dolamadim Sabit bey...
Belli ki gözünde
büyüttün beni,
Oysa benim aşkim daha çok yeni,
Özür diliyorum
üzdüysem seni,
Bir kararda
kalamadım Sabit bey...
Seziniyim cevabını
saldım da,
Çok sevindim
mektubunu aldım da,
Her sorunun cevabını
buldum da,
Bir tek sazı
çalamadım Sabit bey...
31.5.2000 Kayseri
AŞIK SEZINI (ALI BAŞ)
İNCE’YE CEVAP 3
BOŞ DEGILSIN
Gönül yaran kaşidikça kaniyor,
Anladım ki boş
değilsin Sabit bey.
Bülbül gibi gonca
güle konuyor,
Alalade kuş degilsin Sabit bey.
Yavaş yavaş meramimi seziyon,
Dalıp aşkın
deryasında yüzüyon.
Mecnun musun bir
peşinde geziyon,
Sen de birsin boş degilsin Sabit bey.
Dostunu incitmez
kelamın ince,
Diyorsun ki, gusül
vuslattan önce,
Artık muammayı
çözmüşsün bence,
Serap değil, düş
değilsin Sabit bey.
Yarenlerle aynı
safta duruyon,
Lokman gibi derde
derman arıyon.
Üzgün görsen
sebebini soruyon.
Elbet bağrı taş
değilsin Sabit bey.
Kılı kırka
yarıyorsun sözünen,
Yar deyişin sitki candan özünen.
Irmakları çoşturuyon sazınan,
Kalp gözünde yaş degilsin Sabit bey,
Bu Sezini ısıttıkça
eriyor,
Dostluklar has ise
uzun sürüyor.
Kulağın duymasa,
gözün görüyor,
Sen boşlara eş degilsin Sabit bey.
AŞIK SEZINI
İNCE'YE CEVAP 4
Keşke sezdigimi bir yazabilsem,
O zaman yanmazdı
özüm be İnce.
Nefsin mezarını ben
kazabilsem,
Böyle ham olmazdı
sözüm be İnce.
Aşk ateşi aşiklari kavurur,
Naz insanı ya öldürür ya vurur,
Gizli sevda külümü
de savurur,
Üflesen de yanmaz
külüm be İnce.
Demişsin ki dostun
derdi derdimiz,
Bu sebeple
gönüldedir yurdumuz.
Kuyu kazan düşman
dolu ardimiz,
Gülleri görmüyor
gözüm be İnce.
Güvenmedim ebediye
ezele,
Daha henüz
rastlamadım güzele.
Meramını biraz açık yazele,
Buldun mu derdime
çözüm be İnce.
Gönüldedir saydığımın
hepisi,
Açıldıkça kitleniyor kapısı,
Muhabbettir
Muhammed'in yapısı,
Kalmadı demeye yüzüm
be İnce.
Kabuk gizler baktım
amma özüne,
Söndüremen gaz dökerler
közüne,
Biraz daha Arapça
kat sözüne,
Zaten hünerimiz
bizim be İnce,
Zehiri şerbete çevirmek nasil,
Ben bu sırrı merak
ederim asıl.
Yıllarca aradım
bıktım velhasıl,
Gayrı tutmaz oldu
dizim be İnce.
Henüz arslan kadar hür olamadım,
Sözüyle özüyle gür
olamadım.
Sezini çırağım pir
olamadım,
Üç günde kaybolur
iz'im ben İnce.
6.6.2000 Aşik Sezinî (Ali Baş)
Bir tutmuşsun yazdirani, yazani
Derinlere dalıyorsun
sabit bey.
Çok kazdım da
bulamadım kazanı,
Yardıma mı
geliyorsun sabit bey.
Seni yakar ısınırım
közünle,
Sevdalısın,
kabuğunla özünle.
Şu gönlümü
sohbetinle sözünle,
Mızrak gibi
deliyorsun sabit bey.
Sırrı ayan edip açma
pazara,
Muhabbeti kurban
verme nazara.
Maddeyi ben çoktan
gömdüm mezara,
Adresini biliyorsun
sabit bey.
Anladım ben gibi
serden geçersin,
Aşkin kadehinden
zehir içersin.
Kolayı bırakır zoru seçeresin,
Kırk elekten
eliyorsun sabit bey.
Vuslattan önce mi
sonra mı gusül,
Söyle de bileyim
nasıldır usul.
Güzeller yapmacık
gizlenir asıl,
Kör kılıncı biliyorsun sabit bey.
Pınar kurumadan
doldur tasını,
Bu garip ölse de
tutma yasını,
Aşigin eliyle gönül
pasini,
Yavaş yavaş siliyorsun sabit bey.
Elli yıldır ödemedim
kiramı,
Mülkün sahibiyle
bozdum aramı,
Farkında olmadan
gönül yaramı,
Liğme liğme diliyorsun sabit bey.
Gül anlarmış
bülbüllerin sözünden,
Bunca zaman yar
dedin mi özünden?
Sel misali yaş akiyor gözümden,
Sense bana
gülüyorsun sabit bey.
Karga leşe hasret
bülbülse güle,
Büyüktür duygular
sığmıyor dile,
Benden fazla mı ki
sendeki çile,
Pay edip de
bölüyorsun sabit bey,.
Seziniyim deş demişsin
deşiyom,
Çaresizim gam yükünü
taşiyom.
Kırk senedir dolu
dizgin koşuyom.
Sen yürürken
soluyorsun sabit bey,
AŞIK SEZINI (ALI
BAŞ)
TAKDİRNAME
Nevşehirliler derneginin başkani,
Anasam'ın başı, damarı
kanı,
Birliklerin en
sevilen insanı,
Dostum oluşudur en
güzel yani,
Bilmiyorsan yakınına
gel tanı,
O'na ait takdirname
destanı..
Allahım koymasın
darda başını,
Layıktır, her zaman
tüm safa senin.
Vakitli, vakitsiz
geldim, kaşini
Çatılmış görmedim
bir defa senin.
Öncüsün herkese
örnek bir insan
Kimseyi kırmayan
ince bir lisan.
Saygı, sevgi,görgü
sendedir irfan,
Yanında cücedir bil
deha senin...
Mübala yok sen
saygıya layıksın,
Tanrım her belayı
kökünden yıksın
Sana kem bakanın
gözleri çıksın,
Rastlanmaz eşine bir
daha senin..
Olamaz hiç kimse sen
gibi çömert,
Var ise kahrolsun
arada namert,
Dilerim allahtan vermesin bir dert,
Bulunmaz emsalin
vallaha senin...
Hayatta gönlünce şen
ol, mutlu ol
Ömrün uzun olsun
gül, umutlu ol,
Her zaman her yerde
her yıl kutlu ol,
Yaptığın hoş gelir allah'a senin...
Gönül Dostu
H. Recep Çalkaner.
Beni
bağışlayın cananlar canlar,
Söz de duranlarda şahlar bulunur.
Ehli hal olanlar
sevdadan anlar,
Hüdaya varanda hüda bulunur.
Mevla yaratmışsa eğer
bizleri,
Dilimizde olur elbet sözleri,
Yarattığı kulda mahbub gözleri,
Mahbubu görende mahbub bulunur.
Gel taşlayın beni yaram
kanasın,
Mevlanın yaptığı sen bir binasın,
Aslını yitirme ulu manasın,
Manaya erende mana bulunur.
Böyle bir şaşkınım yol arıyorum,
Allah arıyorum
kul arıyorum.
Hakkı sohbet eden hal arıyorum,
Hali arayanda mevla
bulunur.
Kimseden kaçamam ne olur olsun,
Sevgiyi göstersin canımı
alsın,
Seviyorum diyen düşmanım
olsun,
Böyle bir viranda
eren bulunur.
Ya benim Recai,
Mehmet canlarım,
Yunus efendim damarım
kanım.
Necmettin efendi şöhretim şanım,
Yar ile yarende
yaren bulunur.
Sabit İnce kardeş,
Cemal’im benim,
Sizlere malolmuş bu günüm benim.
Gayet hoş geçmiştir
bugünüm benim.
..........................................................
Sefil selimiyem ince
kabayım,
Sağımda kalana ben bir abayım,
Savur harmanımı gardaş
yabayım,
Harmana girene derman bulunur.
AŞIK SEFİL SELİMİ 20.2.2001 Kayseri
BENİ AŞIKLARDAN SAYMAYIN
Beni aşıklardan saymayın sakın,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Dünyada dertlere yakın, en yakın,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Ziyaret etmeye sizlere geldim,
Yüzünüzü gördüm aşk ile doldum.
Herkese saygım var kula kul oldum,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Yeryüzü başıma dar oldu benim,
Haylidir işlerim zor oldu benim,
Zahiri gözlerim kör oldu benim,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Cemali gardaşın
evinde yattım,
Dertleri çoğumuş
derdime kattım.
Biraz daha fazla kedere battım,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Aşıklık insana hüdadan
nida,
Onun için farzı eylerim eda,
Beni sevenlere fedayım feda,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Bağışlayın beni kusur ettimse,
Çevirin siz beni yanlış gittimse,
Hata mı eyledim hakkı tuttumsa,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
Sefil Selimiyim neyin nesiyim,
Ben de bir insanım dünya süsüyüm.
Yaradan hüdanın
bir can tasıyım,
Sabit bey, Osman bey, Abdullah
beyim.
KAYSERİ 20.7.2000 SAAT: 12.00
Aşık Sefil Selimi